İşverenler ne yaparlarsa ve nasıl davranırlarsa çalışanlar kendilerini işlerine adarlar?
Gönül bağıyla çalışan bir ekibe sahip olmak sürdürülebilir başarının, verimliliğin ve müşteri memnuniyetinin kilit noktasında yer alır. Çoğu işveren çalışanlarının sadece yasal haklarını sağlayarak onları şirkete bağlı tutabileceğini düşünür. Hatta kriz ortamında istihdam yarattığını düşünerek çalışanların başka bir beklenti içerisinde olma ihtimalini dikkate almaz.
Durum çalışanlar tarafından bakıldığında daha farklıdır.
Amerikalı psikolog Frederick Herzberg’in motivasyon teorisi iş ortamında “motive edici” etmenleri ayrıştırmaktadır.
Herzberg’in motivasyon modeli şöyle der: iş yerinde çalışanlar için olmazsa olmaz “hijyen faktörler” ve “motive edici” diğer etmenler yer alıyor
Peki nedir bu hijyen faktörler?
- Şirket Politikası
- Ücret
- İş Güvenliği
- Kişisel Yaşam
- Fiziksel Çalışma Koşulları gibi olması doğal olarak beklenilen faktörlerdir. Tıpkı bir hastanenin ya da lokantanın her koşulda temiz olmasını beklemek gibidir çalışanlar için hijyen faktörler.
Hijyen faktörler varlığı ile çalışanları motive etmez, ekstra işe bağlılık kazandırmaz. Fakat yokluklarında çalışanların işten ayrılmasına ya da motivasyon kaybına sebep olur.
Çalışanlarınızın motivasyonunu geliştirmek için Herzberg’in teorisine göre “motive edici” etmenlere odaklanmak gereklidir. Yani çalışan bağlılığını ve motivasyonu arttıran bu etmenler;
- Başarı
- Tanınma
- İlerleme
- İşin Tanımı
- Sorumluluk
- Büyüme olarak sıralanabilir.
Güçlü ve motivasyonu yüksek bir ekip ile çalışmak, verimliliğinize ve karlılığınıza direkt olarak yansıyacaktır. Doğru kişileri doğru iş tanımları ile eşleştirmek ve çalışanlarınıza onları geliştirecek sorumluluklar atamak da motivasyonu yüksek bir ekip için öncelikli adımdır.
Sevgiyle kalın,
Gülşah Şişman
www.gulsahsisman.com
