Sokrates'in ders verdiği Apollon Tapınağı'nın kapısında iki kelimelik bir cümle yazar: "Kendini Tanı".
Kendini tanımak içsel bir yolculuktur. Sadece sevdiğin rengi, hoşlandığın müziği anlamaya çalışmaktan öte bir kavramdır. Değerlerini, yaşam amacını, güçlü ve zayıf yönlerini bilmek, kendini bir bütün olarak sevebilmektir. Kendini tanıyabilen ve varlığının anlamını keşfeden insan, gelişim kapılarını aralamış demektir.
Peki kendimizi tanımak neden bu kadar önemli?
Kendini tanımak özgüveni geliştirir:
Özgüvenli olmak yetkinliklerinin farkında olmayı, kendine değer vermeyi ve güven duymayı gerektirir. Hayatın hangi alanında olursa olsun, kişinin özgüvenli bir duruş sergilemesi başarılı ve mutlu olabilmesi için gereklidir. Kendini tanıyan, güçlü ve gelişime açık yönlerini farkına varan kendiyle barışık kişiler hayatta daha başarılı bir şekilde ilerlerler.
Kendini tanımak doğru hedefler koymaya yardımcıdır:
Anlamlı ve realistik hedeflerle ilerlemek hem zaman yönetimi hem de iç motivasyon gelişimi için çok önemlidir. Kendini tanıyan bireyler, sınırlarının ve yetkinliklerinin farkındadır. Eğitim ve kariyer hedeflerini bu doğrultuda belirler ve daha başarılı olmanın kapılarını aralarlar. Kendileri ile ilgili daha doğru kararlar alırlar.
Kendini tanımak iletişimi güçlendirir:
Kişilik psikologlarından John D. Mayer, Psychology Today dergisindeki bir makalesinde kendilerini daha derin anlamaya çalışan insanların duygusal zekasının geliştiğini paylaşıyor. Duygusal zekası gelişen bireyler de insan ilişkilerinde daha başarılı adımlar atıyorlar.
İnsan kendini bilip artı ve eksileri ile birlikte kabul ettiği müddetçe hayatta daha başarılı ve mutlu olmanın kapılarını aralayabilir. Eğitim ve kariyer hayatında kendi rotasını daha emin adımlarla çizebilir.
Tıpkı Yunus Emre'nin "İlim kendin bilmektir" şiirinde söylediği gibi...
Sevgiler
Gülşah Şişman